İki gün önceki derbiden sonra bir şeyler yazmak istedim.
- Öncelikle, istatistikleri, eksikleri kapatmak için kullanmaya çabalayan, kuru rakamlarla bir şeyler anlatmaya çalışan; bu doğrultuda, José'nin daha önce Camp Nou'da hiç kazanamamış olmasını sürekli büyük bir eksiklik olarak vurgulayan Katalanlara bu galibiyet armağan olsun. Seve seve kullansınlar, istatistiklerine eklesinler.
- Barça'nın çok daha etkili olmasını bekliyordum, kabul. Hatta 4 puanlık farkın, bizimkilerde rehâvet, Barçalılardaysa hırs yaratacağını düşünüyordum; yanıldım. Tam tersi oldu. Real rehâvete kapılmayıp, rahatça oyununu oynadı. Barça'da ise anlam veremediğim bir moralsizlik, maçı önemsememe havası vardı. Son 4 sezonda bilmem kaç kere yendiğin rakibe karşı maçı nasıl kafada kaybedersin, anlamıyorum.
- Barcelona her ne kadar kuru istatistiklerde (topla oynama, pas vs.) önde olsa da, maçın hakimiyeti Real'deydi. Yıllar sonra bir El Clásico'da Barça'nın bu kadar az pozisyona girdiğini gördük. O sayılı pozisyonlarda da iş kaleciye düşüyordu ki; bizim köyün kovası bu maç hakikaten hakkını verdi. O pozisyonların hepsinde yapabileceğinin maksimumunu yaptı. Hatta golde bile top tam Alexis'in önüne düştüğünde "gol" derken, inanılmaz bir kurtarış yaptı; ama top yine Alexis'in önüne düşünce yapabileceği bir şey yoktu.
- Dünkü Galatasaray-Fenerbahçe maçı da bu açıdan aynı minvâlde geçti. Fener'in maç boyunca bulduğu 3 tane pozisyon vardı. Onlarda da -gerçekten çok beğendiğim- Muslera, etkisiz elemana bağlayınca, bu acayip skor çıktı ortaya.
- Yıllardır El Clásico'ları Ercan Taner anlatıyordu; bir türlü kazanamıyorduk. Büyüksün Murat Kosova Başkan...
- Gollere bakıyorum da; Barça'nın golü FIFA golüydü, bizim gollerse resmen PES golleri... Khedira'nın golünü PES'te her yediğimde sinir küpüne dönerim. Oyun tabiriyle tam "kol" kırdıran gollerden. Gerçek bir maçta, hem de El Clásico'da olunca eminim Barcelonalıları kat kat daha fazla sinirlendirmiştir. Ronaldo'nun golüyse... Bütün hayatım PES'te o golü atmakla geçti, desem yalan olmaz. Hele hele şu son 2-3 oyunda (PES oyunları) oyunun yavaşlatılmasıyla bu tür pozisyonlar daha da mümkün hâle geldi ki; ben de çok kaymağını yedim.
- Gollerden bahsetmişken... Sistem falan değil, Puyol'un o yaptığı "hata"dır. Bunu kabullenmek zor olmamalı. "Ama sistemden vazgeçilmemeli..." diye savunmaya geçmek de yersiz. Karambolün ortasında, kale çizgisinde top alıyorsun, kalecin yerinde değil; daha ne yapmaya uğraşıyorsun, vur gitsin işte. Orada daha ne sistemi, ne top kontrolü arkadaş...
- Yıllardır Guardiola için başlarının üstünde koyacak yer bulamayan Barçalıların, bu sezon her kötü sonuçtan sonra faturayı Guardiola'ya kestiklerine şahit oldum/oluyorum. Herkesin doğrusu, yanlışı vardır tabii; yeri geldiğinde eleştirilecek herkes. Ama iyi zamanında yukarılara sığdıramıyorken, iki hata yaptığında da baş sorumlu hâline getirilmemeli. Her şey dozunda yapılacak; övgü de, eleştiri de. Abartıya kaçtıkça kendinle çelişmekten öteye geçemiyorsun.
- Pep'in bu maç için eleştirilecek neyi vardı peki? Maçtan önce José'ye sorsalar, "Barça'nın nasıl oynaması işinize gelir?" diye; o da derdi ki: "3'lü savunma yapsınlar; onun da ortasında Mascherano, solunda Adriano olsun." derdi. Hatta o kadarını bile söyleyemeyebilirdi. Real gibi kontra gücü en üst düzeyde olan, bireysel hücum yeteneği olarak da tavanda olan bir takıma karşı böyle açık verme potansiyeli yüksek ve sayıca da yetersiz bir savunmayla oynanmaz. Oynanmamalıydı. Sonuç ortada. Realli futbolcular bazı pozisyonlarda biraz daha becerikli ve biraz daha şanslı olsa skor daha ilginç olabilirdi.
- Aradan bir sene geçti, beni hâlâ en çok mutlu eden, bir apaçinin gol atması! Böyle boktan bir hayat işte...
- Maçla ilgili en komik olay, maçtan sonra Mert Aydın'ın, iki takımın Şampiyonlar Ligi'ndeki tur şansından bahsederken, statların etikisinden söz ettiği anlardı. Bernabeu'nun maça daha çok etki eden, "taraftarlar"ın ağırlıkta olduğu bir stat; Nou Camp'ınsa daha "seyirci"lerle dolu bir stat olduğunu anlatmaya çalışırken aynen şu kelimeler döküldü ağzından: "Nou Camp daha çok çekirdekçi tayfanın olduğu bir stat; Bernabeu'ysa daha 'Pınarbaşı'na yatkın..."