Gece vakti hatırladığım bir olay üzerine bir seri hazırlamaya karar verdim. Kendimce önemli bulduğum kırılma noktalarından bahsedeceğim. Önceden belirtmek gerekir ki, bu seri daha çok oyun dünyasıyla ilgili olacak. Konsollar, PC'ler, laptoplar, tabletler, cep telefonları... derken oyunların artık iyice etrafımızı çevrelediği günümüzde, bu serinin ilgi çekeceğini düşünüyorum.
80'lerin sonları, 90'ların başlarına gelindiğinde, teknolojinin gelişmesi, oyun pazarının büyümesi ve ev konsolu kavramının oturmaya başlamasıyla birlikte video oyunculuğu da yavaş yavaş kabuk değiştiriyordu. Yıllardır sektörde olan oyun firmaları bu değişime ayak uydurmakta zorlanırken, bazı önemli elektronik firmaları da oyun sektörüne adım atmayı plânlıyordu. Fakat oyunlar ve oyunculuk konusunda tecrübesiz olan firmalar, umduklarını bulamayarak büyük hüsranlar yaşıyorlardı.
Oyun dünyasına girmeyi plânlayan, ama kendisi gibi yabancı firmaların sektörde yaşadığı fiyaskoların farkında olan Sony de adımını, dönemin oyun devi ve hemşehrisi Nintendo'yla ortaklık kurarak atmaya karar vermişti. Nintendo da teknolojideki değişimi Sony'nin desteğiyle yakalamayı amaçlıyordu. İki taraf için de çok yararlı gözüken bir ortaklık kurulmuştu. Sony'nin, o dönemlerde yeni ortaya çıkan Compact Disc sistemini (bildiğin CD) kullanarak hazırlayacağı ve işlemcisini de yapacağı konsol, Nintendo'nun setkördeki uzmanlığı ve oyuncuların eğilimlerine olan hâkimiyetiyle pazarlanarak her iki firmaya da büyük kazanç getirecekti.
Fakat bu ortaklığın ilerleyişi pek de beklendiği gibi olmadı. Sony, konsolların geleceğiyle ilgili daha fazla insiyatif sahibi olmak istiyordu. Kendince fikirler, projeler üretiyordu. Nintendo ise bu durumdan rahatsızdı. Ama asıl rahatsızlık, Sony'nin Nintedo'ya gönderdiği sözleşmeyle çıktı. Sony, konsolla ilgili her konuda kendi markasını öne çıkaran bir sözleşme hazırlamıştı. Nintendo'nun başkanı sözleşmeyi okur okumaz durumun artık kabullenilemeyeceğine karar verdi ve sözleşmeyi iptal etti.
Nintendo 64
Nintendo bunun üstüne yeni konsolunu Sony'siz hazırlamaya karar verdi. Sony ise Nintendo için hazırlamakta olduğu sistem üzerinde tek başına devam etti.
Sony, CD formatına göre hazırladığı ilk oyuncağı PlayStation'ı, Aralık 1994'te Japonya'da, 1995'te de tüm dünyada satışa çıkardı. Bir yıl sonra da Nintendo, 64 bit işlemciden hareketle "Nintendo 64" ismini verdiği, CD yerine eski usül kartuş sistemini kullanan yeni konsolunu çıkardı.
Nintendo 64, tüm dünyada 30 milyon civarında satış rakamına ulaştı. -Atarileri, Micro Genius'ları saymazsak- benim de bugüne kadar sahip olduğum ilk ve tek oyun konsolu olan PlayStation'ın satış rakamıysa Nintendo 64'e pek de yakın değildi. Zira toplamda 100 milyondan fazla satarak, hem gelmiş geçmiş en çok satan konsol ünvanını açık ara ele geçirdi, hem de 100 milyon satış barajını aşan ilk konsol oldu..
İşte her şeyi başlatan ilk PlayStation. Tabii tek bir farkla: konsol ilk çıktığında bu analoglu gamepad yoktu.
Sony sadece çok güzel bir konsol değil, oldukça sağlam bir marka yaratmıştı. PlayStation'ın hayırlı evladı PlayStation 2, satışa çıktığı 2000 yılından günümüze 150 milyonun üstünde satışa ulaşarak, babası PlayStation'ın rekorunu kırdı. 2006'da çıkan Playstation 3, satış anlamında atalarına yaklaşamazken, Playstation markasını koruma ve oyunculuğun merkezinde tutma açısından başarıyı sürdürdü.
Nintendo ise, Nintendo 64'ün başarısızlığından sonra PlayStation 2'ye rakip olarak çıkardığı Gamcube'la piyasadan silinme tehlikesi yaşadı. Günümüzde yeni yeni toparlanabilen Nintendo'nun yaşadığı bir başka yol ayrımı da, başka bir yazının konusu olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder