12 Eylül 2012 Çarşamba
FIFA 13
PES'in kapak yıldızı olduğu dönemde "Ben PES oynamıyorum, FIFA oynuyorum" diye tarihi bir söze imza atan ve bunun üstüne Konami'nin sözleşmesini yenilemediği Messi'yi EA doğal olarak havada kapmıştı. Önce bu yılın başlarında çıkan FIFA Street'te gördükten sonra, şimdi de FIFA 13'ün kapağını süslüyor bizim bücür. Messi iyi hoş da, FIFA 06'dan bu yana bütün kapaklarda gördüğümüz Rooney'yi bu kez görememek bir boşluk hissi yaratmıyor değil. Özellikle bir FIFA oyununda Rooney'siz "Bir tuşa basın" ekranı insana çok garip geliyor.
Girişi fazla uzattık, meseleye gelelim. Önceki paragrafta da bahsettiğim gibi, oyuna girdiğimizde Messi karşılıyor bizi. FIFA 12'ye Rooney'nin volesiyle başlarken, FIFA 13'e Messi'nin sağ ayağıyla(!) vurduğu demi voleyle başlıyoruz. FIFA, demolarda PES'teki gibi kilitli menü sistemini kullanmadığı için, oyundaki tüm modlar demoda da seçilebilir durumda. Aman yanlış anlamayın, bu modları oynayamıyoruz tabii ki. Ancak bu sene oyunda yapılan değişikliklerin hepsini sergileyen bir menü alt yapısı var. Yani seçtiğimiz bir modun tüm özelliklerini ve asıl olarak yeniliklerini öğrenebiliyoruz.
Oyunun en büyük yeniliklerinden birkaçıysa demoda oynanabilir durumda. Bunlardan biri "Maç Günü" modu. Gerçek kadroları, form durumlarını, sakatlıkları vs. değişken özellikleri yansıtan bu modu, takım seçme ekranında tek bir tuşla ("Y" veya "Üçgen") açıp kapatabiliyoruz. Oyun online bağlantıyla gelişmeleri önümüze koyuyor. Fakat demoda bundan faydalanabilmek için Origin'in yüklü olması ve üyeliğinizin bulunması gerekiyor. Ben böyle dayatmaları hiç sevmediğim için ne Steam'le işim olur, ne de Origin'le. Bu yüzden demoyu farklı bir yerden indirdim ve crack'ledim. Yaşadığım tek dezavantaj da bu "Match Day"in nimetlerinden faydalanamamak oldu.
Artık maçtan önce Arena modunu oynamıyoruz. Bunun yerine oyunun kontrollerine alışma amaçlı koyulan bir antrenman bölümü var. Her maçtan önce başka bir antrenman yapıyoruz. Kimi zaman isabetli pas, kimi zaman isabetli orta, kimi zaman isabetli şut vs. Özellikle isabetli pas antrenmanı benim için çok faydalı oldu. Ayrıca serinin 360 derece kontol sistemine ne kadar iyi adapte olduğunu sergileyen bir gövde gösterisi gibiydi bu isabetli pas antrenmanı.
Hazır kontrollere değinmişken oynanıştan bahsetmek gerek. Temel olarak FIFA 12'nin aynısı olsa da, uyum sağlamayı gerektirecek bazı yenilikler var. En önemlisi "İlk Temas" denilen yeni top kontrol sistemi. Önceden oyuncular kendilerine ya da hemen yakınlarına gelen topları otomatik kontrol ederken, artık bu işlemi sağ analog yardımıyla biz yapıyoruz. İlk başlarda bana oyuncuyu gereksiz zorlayan saçma bir sistem gibi gelse de birkaç maç yaptıktan sonra önemini biraz anlamaya başladım. Özellikle rakip ceza sahası çevresinde gole gitmeye çalışırken bu yeni kontrol sistemi çok işe yarıyor. Oyuncunun topu kontrol etmesini beklemeden direkt kaleye yönelebiliyoruz.
FIFA 12'deki yapay zekâ abuklukları da biraz törpülenmiş. "Abukluk" dediysem, yapay zekânın yetersizliği değil, aşırı zeki olmasıydı sorun! Tarihî bir hata sonucunda, yönlendirdiğimiz futbolcuların hareketlerine değil, bastığımız tuşlara tepki veren bir rakip yapay zekâsı sunmuştu bize FIFA 12. Bu sorunu düzeltmişler. Artık rakip oyuncular -özellikle ikili mücadelelerde- bir tuşa bastığımız anda, daha bizim oyuncu hareketini yapmadan karşılık verip topu kapamıyor. Olması gerektiği gibi, yönlendirdiğimiz oyuncunun hareketine göre konum alıyorlar. Bunun düzeltilmesi çok önemliydi, bu açıdan oyun önemli bir aşama katetmiş.
Oyunun hoş detaylarından biri de yeni titreşim özelliği olmuş. Eski oyunlarda sadece toplar direğe çarpınca devreye giren titreşim, artık heyecanı yaşatmak için de kullanılıyor. Maç penaltılara gittiğinde son, kader penaltılarında gamepad hafif ritimli bir şekilde titreyerek alttan gerilim veriyor. :)
Sesler sonunda olması gereken hâlini bulmuş. Maç boyunca ortalama bir tonda tezahürat eden ama top üç direğin arasından geçtiği anda avazı çıktığı kadar bağıran taraftarlara güzel bir ses düzenlemesi yapılmış. Artık pozisyonlara daha iyi tepki veriyorlar. Gole ne kadar yaklaştığınız, seyircilerin ses seviyesini de doğru orantılı etkiliyor.
Grafiklere gelirsek, futbolcular yine çok kaliteli bir şekilde modellenmiş olsa da, yüzler yine ifadesiz, hareketsiz bir şekilde duruyor. Ama oyunun genel grafik kalitesi bir adım daha ileri gitmiş. Özellikle seyirciler daha canlı gözüküyor. Ve en önemlisi stadların ışıklandırmasını (özellikle gündüz maçlarında) çok daha canlı ve gerçekçi yapmışlar.
Ve gelelim oyunun en güzel yanına... Oldukça iyi bir oyun olan FIFA 12'nin PES'e göre en zayıf kalan tarafına devrim niteliğinde bir ayar vermişler. Ne miydi o? Sinematiklik... Kelimeye takılmayın, "sinematik" demek sadece oyundaki ara videoların film gibi kurgulanması demek değildir. Özellikle bu tarz oyunlarda gerçektekine benzer kamera açılarının kullanılması kastedilir. İşte sonunda onu başarmışlar. Daha futbolcuların sahaya çıkışında başlıyor kaliteli sinematikler. Örümcek kamerayla stada geniş bir bakış, koridor görüntüleri, futbolcuların hakemin ardından sahaya çıkışı, seromoni, el sıkışma, para atışı... Maç öncesinde olabilecek her türlü detayı oyunda da görebiliyoruz artık. Pozisyon tekrarlarında ve gol sevinçlerinde de FIFA 12'deki gerçek dışılık ortadan kalkmış. Yakın çekimler başarılı bir şekilde kullanılmış. Ama penaltı atışlarının sonunda biraz garip bir yol izlemişler. Gerçekçi kameradan ziyade, biraz yavaş çekimde tamamen sinematik bir çekimi tercih etmişler. Eski oyunlarda da bu tarz seçimleri vardı. İnşallah onu da zamanla düzeltirler ama böylesi de fena değil.
Uzattıkça uzattık, suyunu çıkardık. Sonuç olarak çok güzel oyun olmuş efendim. Futbol oyunlarına az buçuk ilgi duyan herkesin mutlaka oynaması gereken hoş bir deneyim sunuyorlar. Şu sayfadan indirebileceğinizi belirtiyor ve EA Sports'a teşekkürlerimi gönderiyorum. Ve tabii tam sürüm çıkınca da paralarımı...
Etiketler:
Oyun
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder