16 Mart 2012 Cuma

Kralın Takımı


Senede ikiden fazla forma yapmazlar. Bu iki forma da genellikle her yıl aynı konseptte olur. Deplasman formalarını hiç sevmezler. Olduk olmadık her yerde iç saha formalarını giymek isterler. Herkes de göz yumar. UEFA'nın kurallarıymış, hakemlerin dikkatiymiş, milletin göz sağlığıymış; hiç umurlarında olmaz.

Neden? Nereden geliyor bu torpil, bu ayrıcalık?

Dün Atletico Madrid yine hiç olmayacak bir maçta daha çubuklusunu giydi. Bu sezon Avrupa Ligi'nde kaçıncı defa aynı durum oldu; sayısını unuttum. Hakemler nasıl bunlara izin veriyor; anlamıyorum

Beşiktaş klasik beyaz formasını giymiş, Atletico'nun da iç saha forması mâlum "BEYAZ AĞIRLIKLI" çubuklu olduğundan paşa paşa lacivert deplasman formalarını giymeleri gerekiyor. Ama ne hikmetse beylerimiz yine gözlerimize tecavüz girişiminde bulunarak çubuklu formalarıyla çıkıyorlar maça.

UEFA'nın göz yumması, özellikle son yıllarda iyice sıkılaştırdıkları forma kurallarını uygulamada Atletico'yu pas geçmesini mantıkla açıklayamıyorum.

İşin bir de başka boyutu var. Tamam, Atletico senede ikiden fazla forma yapmıyor. Peki Avrupa'da kaç takım var bunu yapan? Belli başlı takımlar. Genellikle İngilizler... Inter'in yıllardır çubuklu ve beyaz dışında alternatif forma giydiğini hatırlamıyorum mesela. Real Madrid desen, bu sezona kadar onlar da hep çift formalı düzenle devam ediyordu.

Acaba, diyorum; UEFA'nın "farklı renk alternatif forma" kuralı aslında koca bir yalan mı? Türk kulüplerinin forma satışlarını artırmak için alternatif renklere başvururken muhafazakâr taraftarları ikna edebilmek için uydurdukları bir yalan olabilir mi? Neden olmasın? UEFA forma konusunda bu kadar titizken formalarla ilgili böyle bir kuralın bunca yıldır Avrupa kupalarında çiğneniyor olması mümkün mü?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder