27 Mart 2013 Çarşamba

6 Yıl Sonra...


Bu gözler, İspanya milli takımının yıllar sonra iç saha formasının altına farklı renk şort giydiğini gördü. İç saha formalarıyla her zaman kendi standart (döneme göre mavi ya da lacivert) şortlarını giyer, kolay kolay da kombinasyon yapmaz İspanyollar. Avrupa Şampiyonası finalinde bile deplasman konumundayken rakibiyle neredeyse aynı şortu giymiş, kombinasyonlarından vazgeçmemişlerdi. Fransızların  masmavi kombinasyonu (ve şans eseri İspanya'nın deplasman formasının da mavi olması) bu maçta kombinasyona mecbur bırakmış.


2007'nin bu zamanlarında Old Trafford'da İngiltere'ye karşı, ilginçtir, bir hazırlık maçında bozmuşlardı iç saha kombinasyonlarını. Hatta şu meşhur 2,5 senelik, 30 küsür maçlık yenilmezlik serilerinin de başlangıcı olması sebebiyle çifte önemi vardır tarihte. Tarihlerinin açık ara en iyi dönemi olması dolayısıyla son yıllarda daha yakından takip ettiğimiz için hatırlamakta sıkıntı çekmiyorum. Benim hatırladığım, en son o maçtı. Eğer arada kaçırdığım başka maç olduysa haber edin.

Tabii bugünkü maçta 2007'ye göre çok önemli bir fark var. İngiltere maçında giyilen şort, o dönemki deplasman formalarının şortu. Ama bugünkü kırmızı şort, başka bir formaya falan ait değil. Yani böyle durumlar için düşünülmüş, ona göre üretilmiş bir "alternatif" şort. Maç günü de olamayacağına göre, demek oluyor ki, İspanyollar bu durumu öngörerek kombinasyon yapmayı göze almış ve hatta hazırlık yapmışlar. Böylece bu ender görülen kombinasyonu, önümüzdeki dönemde -ihtiyaç olması hâlinde- yıllar geçmeden de görebiliriz.

Not: Maçın 2007'de olduğunu net hatırlıyordum da, aradan geçen sürenin 6 yıl olduğunu hesaplarken bunalıma girdim. 2007'den bu yana 6 sene geçmiş olmamalı! Zaman ne çabuk geçiyor sevgili okur...

21 Mart 2013 Perşembe

La Marcha Real


Cehâlette ve ortalığı kızıştırma arayışında sınır tanımayan spor basınımızın(!) son incisi... Fazla yazacak bir şey yok, iyi saçmalamışlar yine.

Not: İspanya milli marşı "La Marcha Real", zamanında milli marş lazım olunca kullanılmaya başlanmış, esasen -adında da açıkça yazdığı gibi- kraliyet marşıdır. Günümüzde az sayıdaki "SÖZSÜZ" milli marştan biridir.

15 Mart 2013 Cuma

Steve "Esteban" McManaman


Kaç saat geçti, daha basit bir yazı yazabilecek kadar bile ancak toparlayabildim kendimi. Ulan ne sinir bozucu bir durum... İki çok sevdiğin takım aynı kupada ilerliyor. Birisi yıllardır kazanamıyorken, kazanabilecek potansiyel ve sinerjiyle yoluna devam ediyor (lig gitti, bir bu kaldı). Diğeri seneleeeeer sonra buralara gelebiliyor. Ve ikisi çeyrek finalde eşleşiyor! 8 takım var. Bu ikisinin birbiriyle eşleşme ihtimâli %14!

Bu yukarıdaki, elinin ayarını siktiğim İngiliz piçi yüzünden, bütün futbol zevkim, Şampiyonlar Ligi heyecanım kayboldu. Orospu çocuğu, başka hangileriyle eşleştirirse eşleştirsin sorun olmayacaktı (zorluktan bahsetmiyorum). Gitti ikisini birbiriyle eşleştirdi.

Galatasaray'ı iyi destekledik buraya kadar. Ama bu çarpışma kötü bir tâlihsizlik oldu benim adıma. Buraya kadar yaptıkları için tebrik ediyor ve yavaşça annesinin ligine uğurluyoruz Galatasaray'ı. Bu sene Şampiyonlar Ligi'ni kazanmak zorundayız. Ve hem kadro potansiyeli olarak, hem de ikinci devrede yükselen formla (ulan resmen Casi'nin sakatlanmasından sonra takım çıkışa geçti - hayırlı sakatlık?) bunu yapabilecek güçteyiz. "FATİH'İN ASLANLARI!!!" da bunu nah durdurabilir. Zaten özellike romantik Galatasaraylılarla gereksiz polemiklere girmek istemediğim için kapattım Twitter'ı falan.

Kim kazanır, kim tura yakın, kim favori... bu muhabbetlerin ötesinde, eşleşmede net olarak Real'i desteklediğimi açıkça söylüyorum. Kimin bu konu hakkında ne düşündüğü de zerre umrumda değil. Benim üç senedir futbolda -kulüpler bazında- tek taraftarlık kimliğim, José'nin takımları şeklinde. Avrupa muhabbetini sevdiğim için bu turnuvalarda bizim takımları desteklesem de (hâlihazırda Fener'e desteğimi sürdürmekteyim) benim için önce José geliyor.

Son olarak iki anekdotla yazıyı tamamlayalım. Galatasaray Şampiyonlar Ligi'nde daha önce sadece bir kez çeyrek finale çıkabilmişti. Yine Real Madrid'e elenmişlerdi. Avrupa Ligi'ndeyse (UEFA Kupası) daha önce çeyrek finale son takım yollayışımız, bundan tam 10 yıl önceydi. Lucescu'nun Beşiktaş'ı Lazio'ya elenmişti (bu inşallah tekrar etmez).

Galatasaray'ı buralara kadar geldiği için kutluyor, Fenerbahçe'ye Avrupa Ligi yolculuğunda başarılar diliyorum...