18 Haziran 2012 Pazartesi

Runner-Up


Futboldaki Hollanda Milli Takımı tutkum, 10 yıldan daha fazla bir zaman öncesine dayanır. Bu takımın hem rengine, hem futbolcularına, hem futboluna tutulmuştum. Geçen 10 yılda Hollanda yine aynı kalitede futbolcular çıkarmayı başardı, çok daha güzel turuncu formalar yaptı; ama bir şey eksik kaldı...

10 yıl önce de bu takımda dünyanın en iyi futbolcuları oynuyordu. Yine hepsi, Juve, Barça, Arsenal gibi üst düzey takımlardaydı. Ama 10 yıl önce o büyük yıldızların her biri, turuncu forma altında bir takımın parçasıydı. Egoları, Alplerin zirvesinde değildi. Modern total futbolun en iyi temsilcileriydi. Birlikte oynar; her an, takım için en hayırlı olacak kararı vermeye çalışırlardı. "Takım" olarak, bugünküyle aralarında önemli farklar vardı...

OVERMARS, SOLDA TOPU HER ALIŞINDA, ÇAPRAZDAN CEZA SAHASINA SOKULUP TOPU SAĞA ÇEKEREK ŞUT ATMAYA KALKIŞMAZDI.

ORTA SAHADA OYUNU YÖNLENDİRMESİ BEKLENEN OYUNCULAR, HER DEFASINDA TOPU 1 DAKİKA AYAKLARINDA TUTUP, ÖNÜNE GELENİ ÇALIMLAYAMAYA ÇALIŞIP, ŞUT POZİSYONU YARATMAYA UĞRAŞIP, EN KÖTÜ DURUMDA CEZA SAHASINA ŞİŞİRMEZLERDİ.

KLUIVERT'I YEDEK BIRAKIP, BERGKAMP'I HEDEF SANTRAFOR OYNATAN BİR TEKNİK DİREKTÖR YOKTU.

EN ÖNEMLİ MAÇTA, 2 SENEDİR MAÇA ÇIKMAYAN ADAM OYNATILMAZDI.

Boşuna savunmacılara o kadar sövmeye gerek yok. Tamam, yetersizler. Ama şu takımın şu duruma düşmesinin ana sebebi değiller. Öyle olsaydı, aynı savunmacılar iki yıl önce Dünya Kupası finalinde olmazdı. Bu takım, "total"liğini, takım olgusunu kaybetmiş bir Hollanda. Yıldızlarının egolarının altında ezilmiş, top cambazlarının ayağına bakan bir Hollanda. Bu Hollanda gerçek Hollanda değil. Bana evrilmemiş, kendi felsefesinden çıkmamış Hollanda'yı getirin. Çocukluğumun Hollanda'sını görmek istiyorum.

Runner-Up... İngilizcede ikincilik için kullanılan bir terim. Başlığa koymamın sebebi, bu konudaki bir istatistiğin devamı. Bir Avrupa Şampiyonası'nda daha, son Dünya Kupası'nda 2'nci olan takım, gruptan çıkamadı. 1996 İtalya, 2004 Almanya, 2008 Fransa... Aksini yapan son takım, kendi evindeki Euro 88'de yarı finale çıkan, 86 finalisti Batı Almanya.

16 Haziran 2012 Cumartesi

9 Haziran 2012 Cumartesi

Rus Tilkisi


Euro 2008'de, Sovyetlerin dağılmasından bu yana en büyük başarısını yakalayan Rusya, yukarıda gördüğümüz yatay bandı taşıyan iki forma giyiyordu. Diğeri de aynısının beyaz gövdelisiydi.


Turnuvadan hemen sonra Adidas'ın sponsorluğa geçen Ruslar, geçici olarak hazır kalıptan şu formaları giydiler.



2009 yılı geldiğinde Adidas, Ruslar için şu özel formayı tasarladı. Kırmızının koyulaştırılıp bordoya yaklaştırılmasının yanında, altın desenler ve fontlarla güzel bir bütünlük sağlandı. Desenlerle aynı tondaki çorap da formaya çok güzel bir hava katmıştı. Ayrıca bu kalıp, sonraki sezon  Bayern Münih, Chelsea gibi takımlarca da giyilen, sevilen bir kalıp oldu.


2009'un sonlarına gelindi. Rusya, Adidas'ın politikası gereği, birkaç aydır giydiği formasına veda ederek, onunla aynı tarzda bir formaya geçti. Bu forma, onların Dünya Kupası'nda giymeleri plânlanan formalarıydı. Tıpkı Fransa gibi Rusya da Dünya Kupası play-off'larına bu yeni formasıyla çıktı. Fakat sonuç hüsran oldu. Slovenya'ya elendiler.


Üç farklı formayla ve sonuç olarak başarısızlıkla sonuçlanan 2010 Dünya Kupası macerasından sonra Euro 2012 elemelerinde Adidas, Rusya'ya yine farklı formalar sundu. Ana renk yeniden açıldı, kırmızıya dönüldü. Altın detayların yerini beyaz aldı. Göğüs numarasının altından Rus bayrağı şeklinde başlayıp diğer taraftaki omza doğru incelen çok hoş bir desen vardı.

  

Ve Euro 2012. Tilki döndü, dolaştı, yine Euro 2008'deki tarzını buldu. Mantık olarak tamamen aynı forma. Bu defa bant yatay değil, çapraz. Ve deplasman forması da yine tamamen aynı; bunun beyazı. O kadar denemeden sonra sonuç bu olmamalıydı. Tabii bir de bunun, Adidas'la daha 4 sene dolmadan giyilen 5'inci iç saha forması olması var ki... Takdire(!) şayan...