31 Mayıs 2012 Perşembe

444 0 Van Persie


18'inde genç bir delikanlıydı, Feyenoord'da as takıma çıktığında. 32 numarayı giyiyordu. 3 yıl giydi o formayı. 21'ine geldiğinde, Wenger onu yaşı geçmeden almak istedi.


Premier Lig'in, o dönem şampiyonluklar, kupalar kazanan bir takımı olan Arsenal'a geldiğinde Wiltord'dan yeni boşalmış olan, 6 sezon giyeceği 11 numarayı aldı.


Arsenal performansı onu artık bir Hollanda milli takım oyuncusu yapmıştı. İlk turnuvası, 2006 Dünya Kupası oldu. Milli takımda kıdem olarak henüz yeni yetme olan Robin, 17 numarayı giyiyordu.


Euro 2008'e geldiğimizde, Van Persie artık, takır takır oynayan Hollanda 11'inin sabit bir üyesi olmuştu. Hollanda geleneklerine göre ilk 11'den numara seçme hakkı kazanan Arsenal'lı; bir önceki turnuvadaki numarasının başından 1'i atıp, 7 numarayı giymeye başladı.


2010 Dünya Kupası'nda ilk 11'deki yerini koruyordu. Ama mevki kayması yaşamıştı. Artık takımın santraforuydu. 11'deki tek sanrafor olarak da 9 numara ona kalmıştı.


Güney Afrika'daki şerefli 2'ncilikten sonra kulübü Arsenal'da Gallas'tan boşalan 10 numaraya (o da ayrı saçmalık ya...) yerleşti.


Ve geldik Euro 2012'ye... Bu yazıyı birkaç aydır plânlıyordum. Ama Euro 2012'yi beklemek istedim. Küçük bir ihtimâldi ama gerçekleşebilirdi. Ve gerçekleşti! Son zamanlardaki formuyla milli takımın da santraforluğunu devralan Huntelaar'ın 9 numaraya geçmesiyle, Van Persie yine numara değişikliğine gitti. Belki de ideal 11'de olmayacağının göstergesi olarak, daha önce hiç giymediği 16 numarayı aldı.


Haberi UEFA'nın sayfasından öğrendik. Dün de Slovakya'yla oynanan hazırlık maçında, Van Persie turnuvadaki numarasıyla sahaya çıktı. Milli takımla 4 turnuvada 4 farklı numara! Ne garip bir istatistik... İstatistikten ziyade benim buna dikkat etmem daha da garip olabilir; bilemiyorum. Öyle ya da böyle, milli takımla katıldığı turnuvalarda forma istikrarı bakımından sıfırı bozmayan Van Persie'yi kutluyoruz.

12 Mayıs 2012 Cumartesi

Portugal


Eskiden Portekiz genellikle koyu tonda (bordoya yakın) kırmızı forma ve çorap ile yeşil şort giyerdi. En net örnekler, -Portekiz'in de dünya futbolunda tırmanmaya başladığı- Euro 2000 ve 2002 Dünya Kupası'ydı.


Euro 2004'te bir değişiklik yapıp, hem kırmızının hem de yeşilin tonunu açtılar. Özellikle kırmızıdaki (ya da bordodaki) değişiklik epey göze çarpıyordu.


2006'da köklü bir değişiklikle, formalarına özgünlük katan o güzelim yeşil şorttan vazgeçtiler. Ama en azından kırmızının tonunu da eskisi gibi koyulaştırdıklarından az da olsa fark yaratıyorlardı.


Euro 2008'e geldiğimizdeyse Portekiz formaları açısından büyük bir hayal kırıklığı söz konusu oldu. Hem kırmızıyı yeniden açtılar, hem de düz kombinasyonu korudular. Desenlerdeki yeşili koyu tonlarda tutmaları formanın görselliğini baltalarken, yukarıda da gördüğümüz bu düz görüntü Portekiz'e yakışmıyordu. Özellikle o turnuvadaki A Grubu maçları bu durumu göstermek açısından çok önemliydi. Tüm takımların ilk forması kırmızı, deplasmanı beyazdı. Grupta bizim turkuaz şort dışında farklı renk yoktu. Bu yüzden bizim İsviçre maçı dışında tüm maçlarda aynı görüntü vardı. Portekiz'in özgünlükten sıradanlaşmaya yol alışının dip noktasıydı.


2010'da işleri biraz toparlamaya çalıştılar. Dünya Kupası için, tarihlerindeki en büyük başarılarını yakadıkları (Dünya 3'üncülüğü) Eusebio döneminin 1966 kombinasyonunu yeniden tasarladılar. Kırmızı formadaki yeşil şerit başlı başına güzelken, beyaz şort ve yeşil çorapla farklı bir hoşluk yakaladılar. Ayrıca yıllar sonra sarı fontlardan vazgeçip beyaz fontlara geçtiler. Hem hoşluk, hem de özgünlük... Fakat o kupada sadece -bu fotonun da alındığı- Brezilya maçında böyle giyindiler. Bu formayı giydikleri diğer maç olan Kuzey Kore maçında yine kırmızı şort - kırmızı çorap kombinasyonuna bürünmüşlerdi.


Geldik 2012'ye. Portekizliler bu sene yine oldukça düz bir kırmızı forma giyecekler. Resim biraz karanlık olduğu için yorumlamak doğru olmaz ama tonda pek bir değişiklik yok gibi. Formadaki tek "yeşil", yaka. Yine beyaz fontlar var. Kombinasyon hakkında hiçbir şey söyleyemeyiz. Çünkü şu resimde Hırvatistan dışında hiçbirinin kombinasyonu doğru değil. Soldan sağa: Polonya'nın çorabı beyazdır, Fransa'nın şortu beyaz; çorabı kırmızıdır, Hollanda'nın ilk şortu asla turuncu olmaz. Bu yüzden Portekiz'in de turnuvada bu kombinasyonla yer alacağına emin olamıyoruz. Ama olursa da şaşırmayız.

2010'dan sonra bu seneki hiç tatmin etmedi. 2014'te daha güzel bir forma bekliyorum Portekiz'den. Mümkünse koyu kırmızılı ve yeşil şortlu. Tıpkı eski günlerdeki gibi...